Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, bu haftanın cuma hutbesinin konusunu açıkladı.
Cuma namazına katılacak vatandaşlar, her hafta farklı bir konuyu ele alan Cuma hutbesi konusu hakkında bilgi edinmeye çalışıyor.
Bu hafta, cuma namazı öncesi okunan hutbenin teması, dünyanın kanayan yarası olan "Gazze" olarak belirlendi.
Diyanet, bu haftaki hutbe başlığını "Hendek'ten Gazze'ye: Zafer İnananlarındır" şeklinde ilan etti.
İşte 3 Ekim 2025 Cuma hutbesinin konusu ve metni...

HENDEK’TEN GAZZE’YE: ZAFER İNANANLARINDIR
Hicretin beşinci yılıydı. Bedir'de mağlup olan, Uhud'da istediklerini tam anlamıyla elde edemeyen Mekkeli müşrikler, Müslümanları yok etmek ve İslam'ı ortadan kaldırmak için Medine'ye büyük bir saldırı planlamıştı. Bu durumu öğrenen Peygamber Efendimiz (s.a.s), ashabıyla bir araya geldi ve Medine çevresinde hendek kazma kararı alındı. Müminler el birliğiyle hendeği kazarken büyük bir kayaya ulaştılar. Resûl-i Ekrem (s.a.s) bu kayayı kırmanın yanı sıra Kisrâ’nın, Rum diyarının ve San’a’nın fethedileceğini müjdeledi. Zorlu bir mücadelenin ardından, Yüce Allah’ın yardımı ve inananların azmi sayesinde düşman bozguna uğratıldı.
Değerli Müminler!
Günümüzde Gazze'de benzer bir mücadele sürmektedir. Geçmişte, Allah'ın Resûlü (s.a.s) ve ashabına zulmedenler vardı. Bugün de dünyanın gözü önünde, hukuku hiçe sayarak Gazze'de masum insanlara karşı soykırım yapan katiller var. Gazze'deki cami, mabet, okul ve hastaneler hedef alınıyor; bu durum yalnızca bir şehri değil, bir medeniyeti yok etme çabasıdır. Gazeteciler, yardım görevlileri ve sağlık çalışanları acımasızca öldürülmektedir.
Kıymetli Kardeşlerim!
Her türlü olumsuzluğa rağmen Gazze'de birkaç cesur Müslüman, tıpkı Medine'de olduğu gibi, kazdıkları hendeklerde örnek alınacak bir kahramanlık gösteriyor. Kur'an-ı Kerim'de, “Bir grup insan onlara, 'İnsanlar size karşı asker toplamış; onlardan korkun' dediler. Bu da, onların imanlarını artırdı ve 'Allah bize yeter; O ne güzel vekildir!' diye cevap verdiler.” ifadesiyle belirtildiği üzere; düşmanın çokluğu ve güçlü teknik donanımı, onların Allah'a olan teslimiyetini daha da artırmaktadır.
Sanki onlar, “Müminler arasında Allah’a verdikleri söze sadık kalan birçok yiğit bulunmaktadır. Onlardan kimisi, sözünü yerine getirip şehit olurken, kimisi de şehitliği sabırla beklemektedir. Onlar, verdikleri sözden asla vazgeçmemişlerdir.” ayetinin somut birer temsilidir.
Yüce Allah, doğru yolda yürüyen ve zorluklar karşısında sabır gösteren müminleri asla yalnız bırakmaz. وَلَيَنْصُرَنَّ اللّٰهُ مَنْ يَنْصُرُهُۜ "Şüphesiz Allah, dinine yardım edenlere mutlaka yardım eder."
Değerli Kardeşlerim!
Müslümanlar ne zaman ki Allah ve Resûlünün çağrısına kulak verdiler; gönüllerini birleştirdiler, birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler, o zaman tüm zorlukların üstesinden gelebildiler. Ancak ayrılığa düştükleri, birbirlerinin sıkıntılarıyla ilgilenmedikleri, ilimde ve teknikte geri kaldıkları anda güçlerini kaybettiler ve zalimlerin saldırıları arttı. Yüce Rabbimiz bu konuda bizleri şöyle uyarıyor: “Allah’a ve Resûlüne itaat edin, aranızda çatışmayın. Yoksa gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”
O halde Değerli Müslümanlar!
Geçmişte olduğu gibi bugün de haklının yanında durmaya devam edelim. Mezhep ve meşrep ihtilaflarını bir kenara bırakarak birlik ve beraberliğimizi güçlendirelim. Ümmet coşkusunu ve kardeşlik duygusunu pekiştirelim. Birliğimizi bozmaya çalışanlara karşı dikkatli olalım. Masumların yanındaymışız gibi etkinliklere destek verelim. Unutmayalım ki, Gazze; tüm insanlık için bir ahlak ve vicdan testidir. İnsanlık ailesi olarak ya el ele, gönül gönüle verip bu sınavı geçeceğiz ya da hepimiz kaybedeceğiz.
Hutbemi, Peygamber Efendimiz (s.a.s) Hendek Savaşında yaptığı şu dua ile noktalıyorum: “Ey Kur’an-ı Kerim’i indiren, hesabı çabuk gören Allah’ım! Zalim toplulukları mağlup et ve perişan eyle!”