İstihâre, bir bireyin gerçekleştirmek istediği bir eylemin kendisi için ne kadar faydalı olabileceğini öğrenmek adına, uyumadan önce iki rekât namaz kılarak Allah’a dua etmesidir. İnsanlar, bazı durumlarda hayatları açısından önemli kararlar alacakları ya da bir seçim yapacakları zaman, neyin kendilerine en iyi geleceğini bilemeyebilirler. Bu belirsizlikleri aşmak için, istişare yapar ve Allah’tan destek talep ederler. Dolayısıyla, istihâre, yapılacak işin hayırlı olmasını talep etmek ve bu isteği Allah’a iletmek için düzenlenmiş bir süreçtir.
Hz. Peygamber İstihâre Yapar mıydı?
Hz. Peygamber, ashabına her türlü işte istihâre etmenin önemini, Kur’an’ın bir sûresini öğrettiği gibi öğretmiştir. (Buhârî, Teheccüd)
İstihâre Nasıl Yapılır?
İstihâreye başlamak için ilk olarak iki rekât namaz kılınması gerekmektedir.
İstihâre namazı mendup olup, birinci rekâtta Fâtiha’dan sonra Kâfirûn sûresi; ikinci rekâtta ise Fâtiha’dan sonra İhlas sûresi okunması tavsiye edilir. Namazın ardından istihâre duası yapılmalıdır. Hz. Peygamber, istihârede aşağıdaki şekilde dua edilmesini önermektedir:
Arapçası:
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْتَخِيرُكَ بِعِلْمِكَ وَأَسْتَقْدِرُكَ بِقُدْرَتِكَ وَأَسْأَلُكَ مِنْ فَضْلِكَ العَظِيمِ، فَإِنَّكَ تَقْدِرُ وَلاَ أَقْدِرُ وَتَعْلَمُ وَلاَ أَعْلَمُ وَأَنْتَ عَلَّامُ الغُيُوبِ، اللَّهُمَّ إِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هَذَا الأَمْرَ خَيْرٌ لِي فِي دِينِي وَمَعَاشِي وَعَاقِبَةِ أَمْرِي - أَوْ قَالَ عَاجِلِ أَمْرِي وَآجِلِهِ - فَاقْدُرْهُ لِي وَيَسِّرْهُ لِي، ثُمَّ بَارِكْ لِي فِيهِ وَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هَذَا الأَمْرَ شَرٌّ لِي فِي دِينِي وَمَعَاشِي وَعَاقِبَةِ أَمْرِي - أَوْ قَالَ فِي عَاجِلِ أَمْرِي وَآجِلِهِ - فَاصْرِفْهُ عَنِّي وَاصْرِفْنِي عَنْهُ وَاقْدُرْ لِي الخَيْرَ حَيْثُ كَانَ ثُمَّ أَرْضِنِي.
“Allah’ım! Senden, ilminle hakkımda hayırlı olanı bana bildirmeni, kudretinle bana güç vermeni istiyorum. Senin büyük fazlından ihsan etmeni diliyorum. Sen her şeye güç yetirebilensin, ben ise aciz kaldım; sen her şeyi bilensin, ben ise bilmem; zira sen, her gizlinin en iyi bilicisisin. Allah’ım! Eğer düşündüğüm bu iş, benim dinim, hayatım, dünyam ve ahiretim bakımından hayırlı olacaksa, onu bana takdir et, kolaylaştır ve bereketli kıl! Eğer bu iş, dinim, yaşayışım, dünyam ve ahiretim açısından kötü ise, onu benden uzaklaştır ve beni de ondan uzak tut. Hayır nerede ise, onu bana takdir et ve onunla beni hoşnut eyle!” (Buhârî, Teheccüd, 28 [Bâb Başlığı]; De‘avât, 48 [6382]; Tevhîd, 10 [7390])
İyi olduğu kesin olarak bilinen ibadet ve sevap işlerindeki gibi, haram ve günah sayılan şeylerde istihâre yapılması gerekmez. İstihâre, tereddüt edilen durumlarda gerçekleştirilir ve yedi defa tekrarlanma imkanı vardır. İstihâre sonrası, insanın gönül huzuru bulmasını sağlar ve kalbine gelen ilk düşüncenin hayırlı olduğu kabul edilerek ona göre hareket edilir. (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/26-27) İstihâreden sonra görülen rüyaların iyi ya da kötü biçimde yorumlanması için bir dayanağın olmadığı görüşündedir. Eğer istihâre namazı kılınamazsa, yalnızca duasının okunması yeterlidir.
İyi olduğu kesin olarak bilinen ibadet ve sevap işlerinde olduğu gibi, haram ve günah sayılan konularda da istihâre yapılmaz. İstihâre, doğru olup olmadığında tereddüt edilen konularda icra edilir ve bu işlem yedi kez tekrar edilebilir.
İstihâre tamamlandıktan sonra, insanın gönlünde bir rahatlık hissedilir ve kalbine gelen ilk düşüncenin hayırlı olduğuna inanılarak ona göre hareket edilir. (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/26-27) İstihâre sonrası rüyaların iyi ya da kötü olarak değerlendirilmesi için bir temel bulunmamaktadır. İstihâre namazının gerçekleştirilememesi durumunda, dua okunması yeterli olacaktır.